Otuz Yıllık Ekmek
Gönderilme zamanı: 18 Eyl 2008, 22:48
Otuz Yıllık Ekmek
Şeyh Ebu Said Ebu'l Hayr (ks) Hazretleri, daha henüz küçükken babası onu almış Cuma namazına götürmekte idi Yolda zamanın manevi reisi Şeyh Ebu'l Kasım Hazretlerine rastladılar Şeyhi, çocuğun babasına:
- Bu çocuk kimindir? diye sordu
O da:
- Bizdendir ya Şeyh!, dedi
Şeyh onların yüzüne bakarak gözleri yaşardı Sonra da babasına:
- Ya Ebu'l Hayr, bizim dünyadan gitme zamanımız gelmiştir, fakat makamı boş görerek üzülmüştüm Fakat şimdi senin çocuktan öyle anlıyorum ki müslümanlar istifade edecek derecede mânevi kabiliyet var Cuma namazından sonra bu çocuğu bizim eve getir, dedi
Namazdan sonra çocuk ve babası Şeyhin evine gittiler, dergahına giridiler Dergahta kışlık yiyeceklerin konduğu yüksekçe bir yer vardı Şeyh oraya bir ekmek koymuştu Çocuğun babasına:
- Oğlunu omuzuna alda, o yukarıdaki ekmeği indirsin, buyurdu
Babası oğlunu omuzuna alıp kaldırdı Çocuk elini uztıp 30 yıllık ekmeği aldı ve yere inip Şeyhe verdi Ekmek sıcacıktı
Şeyh Ebu'l Kasım Hazretleri ekmeği aldığı zaman gözlerinden yaşlar akmaya başalmıştıAğlayarak ekmeği ikiye böldü, bir parçasını çocuğa verdi, bir parçasını da kendi yedi Babasına hiç vermedi
Çocuğun babası:
- Ya Şeyh, bu arpa ekmeğinden bir parça da bie nasip olmayacak mı? dediğinde, Şeyh:
- Ya Ebu'l Hayr! Otuz senedir, bu ekmek orada durmakta idi Ban bu ekmek kimin elinde yeni fırından çıktığı gibi kimin elinde sıcak olursa, onda alemin istifa edeceği vaafedildi Bu vaadin tamamı senin oğlunda olsa gerektir O zatın senin oğlun olması şeref olarak sana yetmez mi? buyurdu
Şeyh Ebu'l Kasım Hazretleri, kendi yerini alacak "Büyük Veli" yi bulmuştu
Şeyh Ebu Said Ebu'l Hayr (ks) Hazretleri, daha henüz küçükken babası onu almış Cuma namazına götürmekte idi Yolda zamanın manevi reisi Şeyh Ebu'l Kasım Hazretlerine rastladılar Şeyhi, çocuğun babasına:
- Bu çocuk kimindir? diye sordu
O da:
- Bizdendir ya Şeyh!, dedi
Şeyh onların yüzüne bakarak gözleri yaşardı Sonra da babasına:
- Ya Ebu'l Hayr, bizim dünyadan gitme zamanımız gelmiştir, fakat makamı boş görerek üzülmüştüm Fakat şimdi senin çocuktan öyle anlıyorum ki müslümanlar istifade edecek derecede mânevi kabiliyet var Cuma namazından sonra bu çocuğu bizim eve getir, dedi
Namazdan sonra çocuk ve babası Şeyhin evine gittiler, dergahına giridiler Dergahta kışlık yiyeceklerin konduğu yüksekçe bir yer vardı Şeyh oraya bir ekmek koymuştu Çocuğun babasına:
- Oğlunu omuzuna alda, o yukarıdaki ekmeği indirsin, buyurdu
Babası oğlunu omuzuna alıp kaldırdı Çocuk elini uztıp 30 yıllık ekmeği aldı ve yere inip Şeyhe verdi Ekmek sıcacıktı
Şeyh Ebu'l Kasım Hazretleri ekmeği aldığı zaman gözlerinden yaşlar akmaya başalmıştıAğlayarak ekmeği ikiye böldü, bir parçasını çocuğa verdi, bir parçasını da kendi yedi Babasına hiç vermedi
Çocuğun babası:
- Ya Şeyh, bu arpa ekmeğinden bir parça da bie nasip olmayacak mı? dediğinde, Şeyh:
- Ya Ebu'l Hayr! Otuz senedir, bu ekmek orada durmakta idi Ban bu ekmek kimin elinde yeni fırından çıktığı gibi kimin elinde sıcak olursa, onda alemin istifa edeceği vaafedildi Bu vaadin tamamı senin oğlunda olsa gerektir O zatın senin oğlun olması şeref olarak sana yetmez mi? buyurdu
Şeyh Ebu'l Kasım Hazretleri, kendi yerini alacak "Büyük Veli" yi bulmuştu