1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Türk-İslam Sentezi Aldatmacası

Gönderilme zamanı: 19 Kas 2008, 19:21
gönderen moments
Resim
Türk-İslam Sentezi ideolojisi. Türkiye'nin en tartışmalı düşünce sistemlerinden birisidir. Çok çetrefilli bir konu açıkçası. Kendilerini Türkçü, Türk Milliyetçisi, Ümmetçi, Dindar çok çok az sayıda olsa da Atatürkçü olarak tanımlayanların benimsemiş olduğu bir üst ideoloji: Türk-İslam sentezi.

Bu sentezi savunanlar Atatürkçü Düşünce Sistemini reddederler. Atatürk'e saygı duyduklarını ifade ederler, hatta kimisi Atatürk'ün de bu zihniyette olduğunu iddia etme cürretini gösterir. Kimisi ise Atatürk'e çok soğuk bakar. Tabi ki bu kadar farklı siyasi görüşlerin bir arada bu üst ideolojide birleşebilmesinin nedenini cehaletle veya gafillikle veya yine artniyetle açıklamak gerek. Elbette bu ideolojiyi savunup da gerçek vatansever, milliyetçi, Atatürk'e sevgi ve saygı duyan insanlar çok olabilir. Hatta bu kesimin milli değerlerimize bağlılığını takdir etmek gerekir. Ancak meseleye Kemalizm noktasından bakmak gerekir. Sonuçta bu siyasi görüş Atatürkçü Düşünce Sisteminin içinde yer almayan bir görüştür.

Kısaca değinmek gerekirse. Evet Kemalizm milliyetçidir. Din düşmanı da değildir. Peki neden bu senteze karşıdır? Çünkü bu ideoloji milliyetçiliği uyuşturan bir ideolojidir. Türk Milliyetçiliğine gerçekten büyük zarar verdiği ortadadır. Türk Milliyetçiliğinin algılanmasında, yorumlanmasında çok ters bir etki yaratmaktadır. Hem sonra; ne İslam gibi toplumumuzun büyük kesiminin benimsemiş bulunduğu bir büyük dinin böyle bir senteze ihtiyacı vardır; ne de Türklüğün.

Bu ideolojinin savunucularından hep duyarsınız: "Tanrı dağı kadar Türk; Hira dağı kadar Müslüman" veya "Türkler İslamla Şereflendi" gibi söylemleri. Beyler, bayanlar bu ne demektir? Türkler İslamdan önce şerefsiz miydi? veya Türk olmayan Müslüman, bir Türk kadar yeterli miktarda dinine bağlı sayılmaz mı?

Artniyetliler tarafından, yobazlar tarafından, Türkiye Cumhuriyetinin yerine Osmanlı hayali kuran ümmetçiler tarafından, karşı devrimciler tarafından laşkalaştırılmaya çok hazır duruyor bu görüşler. Zaten oluştuğu temel sağlam değil bir kere. Amerika güdümlü bu ülkülemi; hala da Amerikancı etkisi hissedilen kişi ve kurumların ısrarla savunuğunu görürüz. Kemalizme göre din; Allah ile Kul arasındadır ve öyle kalmalıdır. Bu siyasallaşamaz, siyasallaştırılamaz. Din kurumu kutsal bir kurumdur ve siyasallaşması hem dine hakarettir hem de topluma zarar verir. Atatürkümüzün de ifade ettiği gibi yıllarca din propagandalarıyla halk kandırılmış ve uyutulmuştur. Çünkü bu tür şeylere çok açık bir müessesedir. Atatürk'ün millet tanımlamasında da din unsuru bu nedenle yoktur. Türkler İslam dininden önce de var idi . Sosyolojik yapılarına ve tabiatlarına uygun olduğu için de büyük bir bölümü İslam dinini seçmiştir.

Şunu herkes bilsin ki, kesinlikle din karşıtı değiliz. Hatta sitedeki bir çok arkadaşım da inançlıdır (saptırılmaması için söylemek zorunda kaldım bunu. aslında kimsenin inancını kimse sorgulamamalı). Sadece, hem devletimizin, hem milletimizin hem de dinimizin yozlaştırılmaması için bu senteze karşı olduğumuzu vurguluyoruz. Laiklik ilkesi hayati önem taşımaktadır Atatürk'ün prensiplerinde. Bu ideoloji bünyesindeki ümmetçiler Türkiye Cumhuriyetini yıkıp veya reforme edip Osmanlı tipi ümmetçi federal bir yapı kurmak istiyorlar. Osmanlı bizim tarihimizdir her zaman sahip çıkarız, çıktık da. Ama Osmanlı ömrünü tamamlamıştır. Federal sistemi çökmüştür. Türkiye ulus devlettir. Türklerin Anadoludaki devleti Türkiye Cumhuriyetidir ve geriye dönüş asla kabul edilemez. Osmanlıyı yıkan sebeplerden birisi de zaten bu sisteminin büyük eksikliklerindne ve yanlışlarındandır.

Yine bölücüler, irticacı yobazlar düşüncelerini yasal ve meşru kılmak için Türk-İslam sentezine sıkı sıkıya sahip çıkarlar. Bir nevi truva atı gibi bu sentezin içine sözümona Türkçülük düşmanları bile iştirak etmiştir. Bazıları araştırılsa ne dinle ne de Türklükle gerçek manada bir bağları olmadıkları ortaya çıkar (bazıları). Malesef siyasi arenada Kemalistler fazlaca boy gösteremediği için halkımız Milliyetçiliğin tek sahibinin Türk-İslam sentezcileri olduğunu sanıyor. Oysa ki Milliyetçiliğin gerçek sahibi Kemalizmdir. Türk çocukları bu afyonlamaya çok dikkat etmeliler. Belki iyi niyetle, komünist emperyalizm karşıtı olarak başlayan bu ideolojinin (daha çok Amerikancı) içinde gün geçtikçe daha çok yobaz ve bölücü yuvalanmaya başlamıştır. Çünkü buna çok açık bir ideolojidir Türk-İslam sentezi. Milliyetçiliğin önderi, kökünü Türk Milliyetçiliğinden alan siyasi oluşumlar olmalıdır; kökünü birşeylere tepkiden alanlar değil. Fakat malesef gerçek anlamda Türk Milliyetçisi olan siyasi oluşumlar ülkemizde mevcut değil. CHP ise Atatürk zamanındaki kadar bu konuya önem vermiyor. Atatürk'ün en önemli ilkelerinden biri olan ulusçuluğa yeteri kadar sahip çıkmıyor Cumhuriyet Halk Partisi.

Bütün milli değerlerine, inançlarına bağlı vatanseverlere, milliyetçilere kendini Türk-İslam sentezcisi olarak tanımlayan Türk Milletinin evlatlarına; Türk Milliyetçilerine, Türkçülere söyleyeceğim tek şey:

İdeolojilerini(Türk-İslam Sentezi) gözden geçirsinler. Gerçek milliyetçiliği içinde barındıran Atatürkçülüğün(Kemalizmin) peşinden gitsinler.