1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

ABD de Yuları Gevşettiler !!!

Gönderilme zamanı: 19 Kas 2008, 19:42
gönderen moments
Resim
Yularları gevşettiler !!!

Sevgili Dostlar,

Özellikle doğu bloku yıkıldıktan sonra tek kutuplu dünyanın yöneticisi olan ülkede seçimler yapıldı ve 8 yıldır görevde olan Cumhuriyetçiler ki aslında en azılıları olan neoconlar iktidardan uzaklaştı, ve demokratlar seçimi kazandı.

Ve bütün bu olanı biteni bütün dünya TV lerden izledi.
Verilen büyük mesaj zenci azınlığa bağlı bir kişinin başkan olması idi.

Hatta iç savaş 147 yıl sonra bitti şeklinde The New York Times da makaleler yazıldı.

Bütün ilgi, bütün motivasyon zenci bir insanın başkan seçilmesi idi . Aslına bakarsanız ABD için daha 1950 lerde iç savaştan bile sonra korkunç ırk ayrımı yaşanan bir ülkede böylesi bir seçim kimseye pek olanaklı görünmüyordu . Peki nasıl oldu da oldu, nasıl oldu da tek kutuplu dünyanın savunucuları, terör ile savaşmak adına dünyayaı kana bulayan vahşi emperyalist kesim çok da sesini çıkarmadan sahneyi terk etti. ?
Bu sadece halkın gücümüydü.?

Yoksa çatlamak üzere olan atın biraz rahat nefes alması , biraz kendisini toparlaması için bir gerekliliğin doğurduğu ve sistem düzenleyicileri tarafından tezgahlanan bir senaryo muydu ?

İsterseniz biraz tarihe bakalım. ABD kapitalist sistemin kabesi. Ne diyor bu sistem? Mülkiyet hakkı girişimcilerindir. Her şey kişiler trafından edinilebilir, ticaret serbesttir, bazıları için daha da serbestir. Piyasa kuralları piyasayı düzenler. İnsanlar temel hayat gereksinimlerini karşılamak için çok çalışmak zorundadırlar.
Eğitim için sağlık için güvenlik için, emeklilik için para ödemek zorundadırlar.
Vergilerden kaçış yoktur. Vergi de bir gün ölüm gibi gelecek . diye atasözleri vardır.

Kendi işçi sınıfı aman ayaklanmasın, aman üretimi aksatmasın, aman tatlı karlarımızdan ve tatlı düzenimizden olmayalım diye, diğer ülkelerin yer altı , yer üstü, kaynaklarını, insan ve finans sistemlerini sömürmek ve elde ettikleri gelirin bir kısmını da kendi işçi sınıflarına dağıtmaktan ( emperyalizmden ) çekinmeden, geçinip giderler.

2. ya da 3. dünya ülkelerinde fabrika işçileri işlerine servisler ya da bisikletler ile giderken, Amerikan işçi sınıfı altlarında arabalar ile fabrikalara giderler. Fabrika çıkışı bir bara gidip iki bira içerler. Kıt kanaat da olsa geçinir giderler. Zaten az eğitimli bir işçi ne isterki dünya da, bir iş, bir ev, bir araba, bir de aile.

Eskiden sistem, işçi sınıfına çalış, emeklilik ikramiyen ile ev alırsın diyordu. İnsanlar 20-25 sene çalışıp ikramiyeleri ile bir ev alıyorlardı.

Fakat emperyalizm ve diğer ülkelerin sömürülmesi sonucunda sermaye o kadar çok birikti ki parayı koyacak yer bulamadılar. Ve sistemi tersine çevirmeye karar verdiler. Dediler ki kardeşim işçi sınıfı al istediğin evi, arabayı,mobilyayı şimdiden, biz sana krediyi açıyoruz. Ama sen de bunun karşılığında bize 30-35 yıl kölelik yapacaksın. Böylece 25 yıllık emek bir anda 30-35 yıla çıktı.

Amerikalılar buna seçme özgürlüğü diyorlardı. İstersen 25 yıl çalış sonra al. İstersen 35 yıl çalışacağını köle olacağını kabul et. Şimdi al. Şimdi almak bir çokları için avantajdı. İşleri vardı çünkü. Para da kazanıyorlardı.

Kredi veren sermaye gruplarının birikimi de yüzyıllardır dünyayı sömürdüğü için de oldukça fazlaydı.

Öyle ya kapitalist sistem serbest rekabete dayanır. En az iki kreditör olduğunu düşünelim.
ABD ye gittiğiniz de sadece bir yıllık bir kredi geçmişiniz olsun, birinci yılın sonunda kapınıza 50 tane banka kredi verelim diye gelir. Biz daha ucuza veriyoruz, biz daha uzun vadeli veriyoruz diye.

Kredi bulmak kolaylaştı ve ucuzladı. Bu da sermaye sınıfının bri oyunu idi aslında. Böylece işçi sınıfını daha fazla köleleştirebiliyorlardı. Çünkü tüketim mallarını sermaye sınıfı üretiyordu.

Bol ve ucuz kredi ver, herkes eve ve arabaya yani mala hücum etsin. Talep patlasın. Ve evi arabayı sen üret, sen sat. Talep gelince fiyatları da istediğin gibi yükselt. Ev fiyatları yükselmeye başladı. Ama bir kere ben evimi ŞİMDİ almak istiyorum kararına itilen işçi sınıfı alacağı kredi için 35 yıllık köleliği kabul etmişken artan fiyatlar ile 35 i kabul eden 40 ı da kabul eder, 40 ı kabul eden 45 i de kabul eder dedi ve aldı krediyi, oturdu evine.

Tıpkı eski yeşilçam filmlerinde olur ya. Sermaye olarak kullanılacak kötü yola düşene , önce elbise, vb eşyalar alınır borçlandırılır. Sonra da o borç çalış çalış hiç bitmez. İşte aynen o durumdur.

Finans sitemi de türevin türevini satarak finansal ekonomiyi şişirdi de şişirdi.

İş yaşantısı güçlü olan ayakta kalıra dayandığı için, bireyselciliğe dayandığı için çalışanlar mala mülke ŞİMDİ sahip olmak için verdikleri karar uyarınca işlerine canla başla asılacaklar, performanslarını en üst düzeye çıkaracaklardı. Öyle de oldu zaten.

Tabi şirketler de teknolojik gelişim ile artık daha az işçiye gereksinim duyuyorlardı. İşçilerde yavaş yavaş işlerini kaybetme korkusu başladı. Kaybetmek demek bitmek demekti. Nasıl ödenirdi onda borç.

Fiyatlar arttıkça eğitim için, yüksek eğitim içi, sağlık sigortası için, emeklilik fonu için, daha çok çalışmak gerekiyordu. Gece gündüz çalıştı insanlar.
Finans sisteminde artık kredi vermedik adam kalmadı, Green Span enbüyük hatamız düzenli olarak kredileri geri ödeyemeyecek olan kitleye de kredileri vermemizdi diyor.

1929 yılında ki o büyük ekonomik buhran yıllarının benzeri, 2008 de finans piyasas ile başladı.

Peki ekonomik krizin öncesinde sosyal yaşantı nasıldı ABD de.
Geçen hafta yayınlandı ABD dünyada ki en büyük gelir dağılımında uçurum olan ülkeler arasında en başlarda geliyor.

Zenciler ve latinler azınlıkta, ve gettolarda oturup kendi kültürlerini üretmiş durumdalar.
Daha yoksul, daha sağlıksız ve daha az yaşayan insanlar bu getto sakinleri.
Bu kültür deki işçi sınıfı ek olarak yıllar önce uyuşturucu ile tanıştırıldı ki o yıllarda komünizm fikirlerine bulaşmasınlar. Sermaye de sermayesine sermaye kattı o yıllarda.
Bu kültürün bu gün geldiği nokta ise, önlenemeyen suç, uyuşturucu ve şiddet dalgası.

Kısaca kapitalist sistem işçi sınıfını borçlandırdı, kredi veren sermayeye uzun yıllar için köleleştirdi, yoksullaştırdı, sağlıksızlaştırdı, suça , ve şiddete yöneltti.

Bütün bunların yanı sıra sosyal hayatta yanlızlaştırdı, eğitimsizleştirdi, toplum değerlerini yıktı, afrika ormanlarında güçlü olan yaşar prensibi uyarınca iş yerinde olsun sokakta olsun, her yerde saygı, ve yardımlaşma, dayanışma ortadan kalktı, bencillik, bireysellik, zayıfın kafasını koparma ve sistem dışına itme kavramları ile yoğruldu kitleler.

Kısaca vahşi kapitalizm insanları da vahşi birer köle haline getirdi.

ABD özelinde ise ırkçılık hiç bitmedi. Hatta “Black Latino Union” ile siyahların beyazlara karşı olan ırkçılığı da ortaya çıktı. Asyalılar, Ortadoğulular, Araplar, Müslümanlar “Black Latino Union” un hedefi haline geldi. E zaten Beyazlara göre hepsi zaten hedefti.

Bu sosyal çalkantılar içinde zaman zaman ciddi yağma ve sosyal patlamalar görüldü. ( Aşağıdaki link çalışmazsa Welcome 2 California başlığını youtube dan aratınız.

http://www.ktunnel.com/index.php/101011 ... 532ad19960

Sokak çeteleri öyle büyüdü ki ABD nin arka bahçesi olan yoksul güney amerika ülkelerinde köksaldılar. Amerikayı beslediler.

En başlıcaları MS 13 ,

Blood, Cripler. ise zencilere ait eyaletler ötesi çeteler.

LA de 13 cü ve 18 cadde arası çetelerin mekanı oldu. Miamide bazı sokaların başında şu saat ile şu saat arasında bu sokaklara girmek “kendi riskinizdir” diye turistlere yönelik sokak levhaları var yıllardır.

Tecavüzler, cinayetler, soygunlar yaygınlaştı, halk vahşi kapitalizm içinde iyice vahşileşti.
Gangbangin Fo' Life Vol. 2 trailer on LA gangs, Blood & Crip
http://www.ktunnel.com/index.php/101011 ... 5dc7b20270



MS 13 Gangsters

http://www.ktunnel.com/index.php/101011 ... 2583820270



http://www.ktunnel.com/index.php/101011 ... 5dc7b20270


İdam cazesı olması, ya da çok zor hapisane koşulları bile bu yoksul kitleleri suçtan uzak tutamadı. Çeteler eyaletler arası hapishanelerle, ve dışarısı ile haberleşme için inanılmaz şifreleme yöntemleri buldular.

Garip el işaretleri ve büyün vucuda yayılan dövmeler, sürekli alkol ve uyuşturucu alıp, kavga çıkaran gruplar, hapishanedeyken bile, dışarıdaki toplum için ciddi tehlike oldular.

Cezalarını tamamlasalar da azılı suçlular yine toplum içine azılı suçlu olarak geri dönüyorlardı. Bu konuda konferans üzerine konferanslar yapılmakta. Çözüm yolalrı aranmakta Nasıl engelleriz diye.

Öyle ki geçenlerde bir konferansda yeşiller parlementerinin şok bir iddiası gündeme düştü.
Katrina kasırgası sırasında New Orleansda devlet 5000 azılı mahkumun kafasına tek kurşun sıkarak mahkumları infaz etti. Ve bir bataklığa atarak yok etti .şeklinde.

http://newyorkwhitepride.blogspot.com/2 ... cuted.html

Wednesday, October 1, 2008
Cynthia McKinney: 5,000 People Executed in New Orleans (Bullet to the Brain-Blamed on Katrina)
VIDEO: Former Democrat member of the House of Representatives and current presidential candidate of the Green Party Cynthia McKinney is alleging that 5000 prisoners were executed with one bullet to the head, and the thousands of bodies disposed of in a Louisiana swamp, using Hurricane Katrina as cover.

Her audience, a group on Oakland does not seem to find this implausible. See for yourself:
Ekli linkte parlementerin bu konuşmasının video görüntüsü var. devlet tabii ki red etti.
5-10 sene sonra doğrulanırsa hiç şaşırmayacağım.



New Orleansda ki çetelerin çok yaygın olduğu yoksul bir şehirdir, ben de 13-14 yaşındaki 50-75 arası çocuk irilerinden oluşan bir çetenin içinde kalıyordum ve taksi söförünün uyarısı sayesinde kurtulmuştum. Şöförün gözündeki korkuyu hala hatırlarım, bunlar küçük yaş grubu kızlı erkekli getto çeteleri dedi söför, pirahana gibi saldırıyorlar gittiklerinde bri çok yerinden bıçaklanmış olarak bulunuyorsun demişti bana. Bunca araştırmayı da o olayın üstüne yapmıştım.

E tabi bir de silah lobisinin faaliyeti ile insanlar kendileri korumak için silahlanıyorlar. Bunun getirdiği sorunlar ve stres de cabası. Polis çevirdiğinde kapıyı açıp ehliyet ruhsat vermek için aşağıya inmeniz sizi vurması için yeterli sebep. Ellerinizi direksiyonda tutmanız gerekiyor. Çünkü sizde silah olabileeği ihtimaline göre polis kendisini korumaya programlanmış. Sık sık da polis brutality ile karşılaşılıyor tabi ki.

Yanlış politikalar sonrasında yaşanan Mortgage krizi ile birlikte öncelkle finansal ekonomide başlayan kriz, reel ekonomiyi de vurduğunda, bunca insan işsiz kaldığında ve mortgage ini ödeyemediğinde, malını mülkünü kaybettiğinde, sosyal patlamalar çok daha şiddetli olacağı öngörüldü ve bekleniyor da ABD de.

Bu insanların gazı alınmalıydı.

Bu insanlara ülkenin güçlü olduğu, demokratik olduğu, egemenliğin halkta olduğu kanıtlanmalı idi ki insanlar geleceğe umutla bakabilsinler. Tepkilerini minimal düzeyde tutabilsinler.

İşsiz kaldım, evimi arabamı bankaya kaptırdım, yoksul kaldım, iflas ettim AMA BURASI MUCİZELER ÜLKESİ; BENİM IRKIMDAN BİR BAŞKANIMIZ VAR ARTIK diyerek olası tepkleri minimalize etmek istediler.

Kapitalist sistemde rekabet pompalandığı için en az iki sermaye grubu olduğunu kabul etmek yanlış olmayacaktır. Cumhuriyetçilerin ve demokratların arkasında ki sermaye grupları farklı olsa da partiler üstü ( derin ABD ) , yani sistem kollayıcıları, yüklerinin ağırlığından artık ağızlarından köpükler çıkan bu işçi sınıfı atının yularını gevşetmeleri gereğini gördüler.

Yoksa sosyalist sistemin yaşadığı mutsuz halkın sert tepkisi ile kapitalist sistem de kontrolsüz bir biçimde tehlikeye girecekti.

Şahinler olan neoconlar ki tek kutuplu dünya iken şahinler bunu fırsat bilip sivrilmesi olağandı, bertaraf edildi mi yoksa kendileri mi kendilerini pasife aldılar tartışılır. Sonuçta böylesi bir seçim yaşandı.


Buraya kadarı işin ABD çapında olan dinamikleri idi.

Bir de ülke dışında olan uluslar arası dinamikler var.
Neoconlar tek kutuplu dünya da emperyal emellerini fütürsuzca sergilediler. Kan , göz yaşı ve savaşlar ile işgaller ile dünyanın içine ettiler.
Amerikanın algılanışını bozdular. Kimse inanmıyor, güvenmiyor Amerikaya artık. Oysaki ticarette en önemli unsur güvendir.

Bu arada artan petrol fiyatları ile ekonomisini düzelten Rusya ve Çin de başat ülkeler olarak yeniden sahneye çıkmaya başladı.
Özellikle her iki ülke de karma ekonomik yöntem ile çok hızlı bir ekonomik büyüme gösterdiler. 12 yıl sonra 2020 de Rusya + ÇİN in ekonomisi ABD + AB nin ekonomisinden daha büyük hale geleceği öngörülüyor.

ABD adına bugün önlem alınmazsa ileride çok geç olacağı görüldü.

Peki ABD emperyalist emellerinden vaz geçecek mi ?
Bunu beklemek safdillik olur.

Demokratları da destekleyen şirketler var, onların da sistemi sürdürebilmeleri için , öncelikle yaşadıkları krizi başka ülkelere tahvil etmeleri gerekiyor, sonra da o ülkelerin yer altı yer üstü zenginliklerini, insan kaynağını sömürmeleri gerekiyor ki kendi ülkelerindeki işçi sınıfı olan büyük kitleleri sus payı ile ödüllendirebilsinler.

Demokrat destekcisi şirketlerin yatırımları tabii ki farklı ülkelerde olacaktır.
Ve tabii ki neoconlar gibi direk silah ile vahşet ile, o ülkeye demokrasi getireceğiz diye yalan söyleyerek işgal şeklinde olmayacaktır.

Irak örneğinde neocon destekcisi şirketlerinin petrol yatırımı varken, demokrat destekcisi şirketlerin önceliği Asya ve Kafkaslardır. Ermeniler ile flört buradan gelmektedir.

Unutulmasın ki demokrat olmasına karşın cumhuriyetçilerin desteklediği şirketlerin Irak daki çıkarını da korumak zorundadır Obama. İki nedenden dolayı Oy oranı % 47 dir. ABD nin varlığı dünya ülkelerini sömürmeye dayalıdır. Rakip parti de olsa sömüremez ise, bunun hesabı Obamadan sorulur.


Kısaca öyle bir seçim yapılmalıydı ki,

1)Krizle mücadele edecek kitlelere ülkelerine güven duygusunu doğurack müthiş bir şey yaşatılmalı, yeni bir enerji doğurulmalıydı
2)Krizin etkilerinin yoksul kitlelerde doğuracağı tepkilerin gazı alınmalıydı.
3)Sosyal patlamaların önü alınmalıydı ve kapitalimin vahşi şekilde uygulanmasının toplumun dinamiklerini bozduğu görülmüştü, artık sosyal refah devleti olunmalıydı.
Örneğin devlet de sosyal yaşamı destekleyecek önlemler almalı harcamalar yapmalıydı.Örneğin sağlık sigortası, örneğin eğitim gibi.
4)Bireyselleşme değil toplumsal projeler ile toplumsal briliktelik sağlanması gereği görüldü.
5) Dünya çapında sarsılan imaj yerine konmalıydı.
6)Farklı destekçi şirketlerin, neoconlarınkinden farklı olan ülkelerdeki yatırımları için çalışılmalı ve o ülkeler sömürülmeliydi.
7) Ve en önemlisi 2020 de Dünya da Rusya ya da Çin in büyümesi yakalanmalı dünyanın patronajı onlara bırakılmamalıydı.

Bunun için bir seçim yaptılar.

Yaşlı ve saçma sapan imajlar veren ( Obamanın arkasından yaptığı o hareketi hatrlayın lütfen ) bir başkan adayı karşısına, Obamayı çıkardılar.
Başkan yardımcısı adayı Palin de özenle seçilmiş olmalı.
Ülkeyi ve dünyayı krize götüren politikalarda ısrar edileceğini söyleyen bir politika izleyeceğini propagandası yapıldı Cumhuriyetçiler tarafından.

Diğer tarafda da Harward mezunu, sadece rengi itibari ile yoksul semtlerdeki zenciler ile ortak yanı olan, ancak iyi eğitimli, elit bir zenci olan Obamayı çıkardılar.


Seçim yapıldı. Beni şok eden hala % 47 lik bir kesimin ülkeyi ve dünyayı krize götüren sistem ile hala barışık olmasıdır.
Yanı sıra kapitalist sisteme biat etmişlerdir. Herkesin kendi parasını , mortgage fonunu, sağlık sigortasını ve emeklilik fonunu çalışarak yapması gerektiğine inanmışlardır. Yapamayan looserlardır ve çoğu looserda zencidir. Seçim öncesi youtube daki yorumları takip etmek çok öğretici idi.

Yukarıda ki amaçlar ile yapılan bu seçim de Obama zaten adres edilmişti çünkü içte yularların gevşetilmesine dışta da farklı ülkelerin sömürülmesine, ve Rusya ve Çin ile rekabet edebilir bir ekonomik büyüme sağlamaya acilen gereksinim vardı.

Ama halkın gözüne sokulan başka bir şeydi.

O beklenilen motivasyonu yaratarak ve ülkeye güveni arttırıcı olgu ırk ayrımı artık bitti, demokrasi kazandı teranesi sunuldu.

Bir de CNN in o gece tarihte ilk kez uyguladığı Tv stüdyosunda kilometrelerce uzakta olan başka bir habercinin hologram görüntüsü uygulaması vardı ki, biz ABD en teknik en muhteşem ülkeyiz, yeni başkan ile birlikte bakın ülkemiz de çok gelişiyor şeklinde bir imaj bombardımanı idi. E de olsa TV diriven bir toplum ABD halkı.

Öne çıkaardıkları bir zencinin başkan olmasıydı.
Ülkenin ve demokrasinin muhteşemliğine pay biçilmesi idi.

Olayı sosyal patlamaları önlemek den uzaklaştırıp, ırk ayrımının bittmesine bağladılar.

Haber:
Amerika 147 yıllık savaşı sandıkta bitirdi

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/10294581.asp?gid=200


New York Times’ın köşe yazarı Thomas L. Friedman’a göre, Amerikan İç Savaşı, Obama’nın seçilmesiyle "gerçekten" bitti.

Federalizm yanlısı sanayileşmiş kuzey eyaletleri ile ekonomisi tarım ağırlıklı olduğu için kölelikten vazgeçmeyen güney eyaletleri, 1861-1865 yılları arasında savaşmış ve kuzeyliler savaşı kazanmıştı.

Friedman, iç savaşın ardından yüzyıl boyunca insan hakları yasaları, mahkeme kararları ve toplumsal eylemlere tanık olduklarını, buna karşın gerçek barışın ancak siyah bir başkanın seçilmesiyle sağlandığını yazdı. NYT yazarı, "Böyle bir ana ihtiyacımız vardı. İç savaş, ABD’nin beyaz çoğunluğu siyah bir başkan seçmeden bitemezdi. 21 Temmuz 1861’de Virginia cephesinde başlayan savaş, 147 yıl sonra aynı eyaletteki seçim sandığında sonlandı. Bu sabah farklı bir ülkede uyandık" ifadesini kullandı.


Haber:

Kimdir Obama.
Hürriyetten alıntıdır.

BÜYÜK HARFLER İLE FARKLI KARAKTERDEKİLER BENİM YORUMLARIMDIR.


Doğum tarihi : 4 Ağustos 1961, Hawaii.

Etnik köken: Baba Kenyalı bir siyah, anne Kansaslı bir beyaz. Atalarında, Çeroki Kızılderilisi, İrlanda ve İskoç kanı da var. Barack ismi, "bereket" kelimesinden geliyor. Göbek adı Hussein.

MAŞALLAH HER DERDE DEVA. ÇİKOLATASI FAZLA KARIŞIK DONDURMA. KİM NE ARIYORSA VAR.


Dini ve mezhebi : Reformcu ve radikal olmayan bir cemaate sahip Hz. İsa’nın Birleşik Kilisesi’ne bağlı bir Protestan. Dedesi bir Müslümandı.
BİRAZ ONDAN BİRAZ BUNDAN.


Eğitim durumu: İlkokula Endonezya’da, ortaokula Hawaii’de gitti. Columbia Üniversitesi’nde siyaset bilimi, Harvard’da hukuk okudu.
EĞİTİMLİ BİR ELİT YANİ.

Mesleği: Avukat, akademisyen ve 2005’ten beri federal düzeyde Senatör. ELİT ÖTESİ ELİT. AMA GETTOLARLA İLGİSİ YOK. DUYGU BAĞI VAR OKADAR.


Medeni hali: Michelle LeVaughn Robinson (44) ile evli. 10 ve 7 yaşlarında iki kız çocuk sahibi.

Askerlik durumu: Hiç askerlik yapmadı.

Lakabı: Ailesi ve arkadaşları ona "Barry" diyor, anneannesi ise "Bear" (Ayı). Gizli servis korumaların taktığı ad ise "Renegade" (Kaçak).

Hayatını değiştiren an: 2004’te Boston’daki Demokrat Parti Ulusal Kongresi’nde yaptığı etkileyici konuşma. Illinois’den Senatör adayı olan Obama, "Liberal ve muhafazar iki Amerika yok. Ayrılığı bir kenara bırakalım. Tek bir Amerika var, o da Amerika Birleşik Devletleri. Benim hayat hikayem, başka hiçbir ülkede mümkün olamazdı" dediği konuşmasıyla ilk kez dikkat çekmişti.

En çok tekrarladığı laf: "Bakın size bir şey söyleyeyim." DİKTE EDİCİ KİŞİLİK YAPISI.

Mezar taşında ne yazacak: İyi ve dürüst bir adamdı. İyi bir baba ve kocaydı. Dünyayı daha iyi bir yer yapmak için kendisinden birşeyler verdi.

Kullandığı otomobil: Chrysler 300C

Evcil hayvanları: Henüz yok. Ama kaybetse de kazansa da, seçimden hemen sonra kızlarına bir köpek alma sözü verdi. Bu sayede kızlarından seçim desteği aldı.

Başlıca sloganları: "İnanabileceğimiz değişim" ve "Evet, yapabiliriz."

Başlıca vaatleri: Devletin aktif müdahalesiyle mali krizi çözmek. Orta sınıfın vergi yükünü azaltıp gelir dağılımında adalet sağlamak. Amerikan askerlerini Irak’tan çekmek ve Afganistan’da terörle mücadeleye hız vermek.
KISACA SOSYAL PATLAMAYI ÖNLEYECEĞİM, DESTEKÇİLERİMİN ÖNCELİĞİ OLAN VE RUSYA İLE ÇİN İN TAM ARASINDA OLAN ASYAYA OTURACAĞIM. DİYOR.

Rakipleri nasıl karaladı: Cumhuriyetçiler ona "Paris Hilton gibi bir meşhur" dediler. Genç kalabalıkları çekmesi nedeniyle "rock yıldızı" diye nitelendi. Gizli Müslüman olduğu, sosyalist eğilimleri bulunduğu ima edildi. CNN, ismini El Kaide lideri Usame bin Ladin ile karıştırdı. SOSYALİST EĞİLİMLER. DAHA ÖNCEKİ YILLARDA SENATODA SAĞLIK SİGORTASI İÇİN DANIŞMANLIK YAPIYoRMUŞ VE DEVLETİN HERKES İÇİN SAĞLIK SİGORTASINI ÖDEMESİNİ İSTİYORMUŞ. SOSYALİST EĞİLİMLER BURDAN GELMEKTE.
BİZ BUNA SOSYALİZAN DESEK DAHA DOĞRU OLACAK.


Destekleyen ünlüler: George Clooney, Scarlett Johannson, Robert de Niro, Tom Hanks, Matt Damon, Halle Berry, Bruce Springsteen, Oprah Winfrey.

İstenmeyen destekçileri: Hamas, Hizbullah ve İran Yönetimi.

Bir numaralı önceliği: Kapitalist sistemdeki tıkanıklığı açarak ABD’de ekonomiyi düzeltmek, ABD’nin dünyadaki imajını iyileştirmek.
DÜZELTTİN DÜZELTTİN DÜZELTMEDİN O SOSYAL PATLAMALAR O ÜLKEYİ ÖYLE BİR DÜZELTECEK Kİ GÖRECEKSİNİZ.


Seçilince ilk işi ne olacak: Öncelikle, taraftarlarının aşırı yükselttiği beklentileri düşürecek. Herşeyi bir anda değiştiremeyeceği yönünde gerçekçi bir mesaj verecek ve ilk yılı büyük oranda "başkanlığı öğrenmekle" geçecek.

Siyasi kahramanı: Martin Luther King Jr, Mahatma Gandhi ve 1993’te ölen insan hakları savunucusu Cesar Chavez.

En sevdiği filozof: Friedrich Nietzsche ve 1971’de ölen Protestan dinbilimci Reinhold Niebuhr.

En sevdiği özlü söz: "Senin önünde garibiz, yabancıyız, atalarımız gibi. Yeryüzündeki günlerimiz bir gölge gibidir, kalıcı değildir." (Zebur’da, Hz. Davud’un duasını içeren "Tarihler" bölümünde 15’inci ayet. Obama, yazdığı biyografiye de bu ayetle başlamıştı)

En sevdiği kitap: İncil ve Nobel ödüllü Tony Morrison’dan "Song of Solomon."
DİNDARLARA SELAM OLSUN DİYOR.


En sevdiği şarkı: Fugees - "Ready or Not"

İzlediği ilk film: Born Free (Afrika aslanları hakkında 1966 yapımı bir film)
IRKÇILIK İLE İLGİLİ KAVRAM KUVVETLENDİRİCİSİ.

En sevdiği film: Baba (The Godfather)

İzlediği son sinema filmi: Shrek 3

En sevdiği aktör: Jeff Bridges.

En sevdiği TV programı: 1970’lerin Vietnam Savaşı konulu klasik komedi dizisi M.A.S.H ve bir spor programları.

En sevdiği süper kahraman: Örümcek Adam ve Batman.

En sevdiği yemekler: Acılı yemekler ve pizza.


YUKARIDA YAZDIĞIM GİBİ BU HABERE DE FARKLI KARAKTERLER İLE YORUMLARIMI YAPACAĞIM.

BAŞKANLIĞI KAZANDIKTAN SONRA YAPTIĞI İLKE KONUŞMA İLK İPUÇLARI.
Haber:

http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=10286495

“ÖNÜMÜZDEKİ YOL UZUN VE ZORLU”
Obama, bugün seçimi kazanmayı kutlamakla birlikte yarın ülkenin problemleriyle yüzleşmek gerekeceğine işaret etti ve "İki tane savaş var, gezegenimiz tehlikede ve finansal bir krizin içindeyiz" dedi. Ülkede yeni bir enerji olduğunu belirten Obama, "Önümüzdeki yol uzun ve zorlu olacak. Belki önümüzdeki 4 yılda istediğimiz yere gelemeyeceğiz. Ama size söz veriyorum, bir gün hedeflerimize ulaşacağız. Evet, yapabiliriz!" ifadelerini kullandı.
ÜLKEDE Kİ YENİ ENERJİ SAYESİNDE SABIR GÖSTERİN. DİYOR. SİSTEMİ ÖYLE KÜT DİYE ÇEVİREMEYİZ.
Hatalı başlangıçlar ve geri tepmeler olabileceğini, iktidardaki her tercihinin herkesçe kabul görmeyebileceğini vurgulayan Obama, her durumda halka karşı dürüst olma sözü verdi ve ülkeyi tuğla, tuğla, sokak, sokak birlikte inşa edeceklerini söyledi. BU SÖYLEM SİSTEMİ YAVAŞ YAVAŞ BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ ANLAMINA GELİYOR.

ABD'de Wall Street zenginlikleri yaşarken, "diğer sokakların" sıkıntı çekmesinin önüne geçeceğini belirten Obama, "Biz bu seçimi alçakgönüllülükle kazandık ve bölünmeleri iyileştirme kararlılığımızı da sürdürüyoruz" dedi. İŞTE BENİM EN ÇOK ÖNEMSEDİĞİM SÖZLER.
DÜNYAYA MESAJ GÖNDERDİ

Kendisini dünyanın farklı köşelerinden dinleyenlere de seslenen Obama, "ABD'de bugün yeni bir liderlik doğdu" diyerek önemli bir mesaj verdi. Obama, dünyaya zarar vermek isteyenleri yenecekleri ve barışın yanında olanları da destekleyeceklerini, "demokrasi, özgürlük, fırsat, umut" gibi ideallerin peşinde gideceklerini söyledi.
DÜNYA YA DAĞITILAN MAVİ BONCUK.

Obama'nın konuşmasının en ilginç yönlerinden biri de, 106 yaşındaki Atlantalı Ann Nixon Cooper'dan bahsetmesi oldu. Cooper'ın, bir asrı aşkın yaşıyla, kadınların oy kullanamadığı, siyahlara ayrımcılık yapılan bir dönemden geçtiğini anlatan Obama, bu seçmenin bugün elektronik oy kullanma makinasının ekranına dokunarak oy kullandığını söyledi. Obama, ABD'nin aya ayak bastığını, Berlin duvarının yıkıldığını gören yaşlı kadının varlığının önemli bir mesaj olduğunu belirterek, ABD'nin çocuklarının, kendi kızlarının, bu kadar uzun yaşama şansı bulurlarsa, daha iyi bir dönemde yaşamasına imkan sağlayacak şekilde yaşaması yönünde herkesin çaba harcamasını istedi. ÜLKEDE BU DEĞŞİMİ YAPMAK İÇİN ORTAYA ÇIKAN YENİ ENERJİYİ DAHA DA ÇIKARMAK İÇİN SÖYLENEN SÖZLER.
Obama konuşmasını, "Tanrı sizi ve ABD'yi korusun" diyerek bitirdi.
AMEN DİYEMEYECEĞİM GARİ.

Peki : Bu durumda bizim ne yapmamız gerekiyor.
1) Emperyalizmin sadece vitrin değiştirdiğini bilmemiz gerekiyor. Boş umutlara kapılanları uyarmalıyız.

2) ABD gibi refah toplumunda bile sosyal patlamalardan sistem kurucularının çok rahatsız olduğunu görmek gerekiyor.

3) Vahşi kapitalizm insanı doğasından çıkarıp değerlerini yok edip , suça ve vahşiliğe ittiğini görmemiz ve bunu anlatmamız gerekiyor. Son yıllarda bizim ülkemizde de uygulanan aşırı kapitalist uygulamalar nedeni ile suç ve suçda vahşet artmamışmıdır. ?

4) Ulusal çıkarlarımız önceliklidir. Olası olumlu ve olumsuz gelişmeler konusunda hazır olmalıyız.

5) Mülkiyet hakkı özel sektöründür diyen kapitalist sistemde tarihin en büyük devletleştirmeleri olması, sosyal patlamaları önlemek için ister istemez sosyal projeler üretmek zorunda kalmaları evrensel model olan Kemalizme doğru yönlendiklerini gösteriyor. Atam la bir kez daha gurur duyuyorum.

6) O ülkede ırkçılık hala bukadar yaygınken, bizim ülkemizde yaşanmamış olması Türk halkının üstünlüğüdür. Şu an ayrımcılık körüklenmesine karşın yıllar önce bile Kürt kökenli Başbakan, Cumhurbaşkanımız olmuştur. Bu da ayrımcılık yapan ırkçı Kürtlere kapak olsun. Biz bu vatanı hep birlikte kurduk. Kimse kimseyi hor görmedi. Irkçılık ve ayrımcılık yapan sizlersiziniz.

7) AKP hükümetinin bir dediğini iki etmeyen BUSH hükümetinin yerine gelen Obama, aynı politikayı izlemeyecek gibi görünüyor. Bugün haberlerde geçen bir alt yazıda RTE ABD gezisinde obama ile görüşme fırsatı arayacak şeklinde bri ibare vardı. İstermisiniz gitsin de görüşemesin.

8) Son söz insan doğasına ve toplum yaşayışına aykırı rejimler tıkanır.

9) En son söz: İnsan yavaş da olsa gelişen ve öğrenen bir varlıktır, 20. ve 21 YY insan doğası da olgunlaştıkça ve kültür birikimi üst düzeye çıktıkça, elbet ilerki yüzyıllarda bugünkünden çok daha toplumcu bir sistem, çok daha sosyalist bir sistem kurulacaktır.


Saygılar