Kemalist (ulusalcı sosyalist) Franz Fanon'un "Siyah Deri Beyaz Maske" diye tabir ettiği türlerden olan Barack Obama, emperyalistlerin seçim ve sandık oyununda (bir nevi horoz dövüşünde) şu an itibariyle (saat gece 4) galip görünüyor. Bu aslında "değişimin zaferi" değil, emperyalistlerin aktör değişiminin bir göstergesi olması nedeniyle yine beyaz adamın zaferidir.
Barack Obama ve McCain arasında ufak tefek seçmenleri aldatmak için ortaya koydukları "kürtaj ve eşcinsellere yaklaşım" gibi istisnalar haricinde bir fark yoktur. Öyle görünüyor ki Obama dünyayla ve özellikle Ortadoğuyla ilişkilerde daha etkili olacak. Buna sevinen çok "iyimserlerimiz" var ama bunun uzun vadede ne gibi sonuçlar doğuracağını tahmin etmek zor olmasa gerek. Ortadoğu'da etkinliği artacak olan ABD, Büyük Ortadoğu Projesini daha hızlı bir şekilde uygulayacak. Emperyalizm değişmeyecek sadece emperyalizmin uygulayıcıları değişecektir. O nedenle "Neoconlar gitti" diye kına yakmak pek doğru olmayacaktır, çünkü emperyalist sistem ve finans-kapitalin sahipleri yerinde durmaktadır.
Obama'nın rengi, göbek adı (hüseyin) ABD'li seçmenlere cazip geldiği gibi ABD'nin işgalci olarak bulunduğu coğrafyalarda da bir sempati yaratabilir. Obama Afganistan ve Pakistan'da aksiyon yanlısı ve diğer hedef ülkelerde biraz daha politik olma taraftarı buna karşılık McCain her alanda aksiyon taraftarıydı. Obama'nın danışmanları arasında Türk düşmanlığı bilinen isimler yer alıyor. Bu da Ermeni Soykırımı Yalanında diasporanın istediklerini yapacaklarını ve Kıbrıs konusunda Rumlardan yana olacaklarını açıkça görüyoruz. PKK konusunda ise Barzaniyi desteklemeye devam edeceklerdir. Ekonomide ise kapitalizmi kurtarmak adına müdahalelerde bulunacaklardır.
Netice itibariyle bu seçim sonuçları için şu söylenebilir, bu seçimde kimse kaybetmedi, derin Amerika yine iktidarda olacaktır. Aksi beklentileri olanlar serap görmekten vazgeçsinler. Bill Clinton'un makyajlı bir modeli başkan "seçilmiştir". "ABD Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanıyım" diyen Recep Tayyip Erdoğan için de önemli bir gelişme. BOP eşbaşkanlığı bir ast-üst ilişkisi ile ilgili olduğuna göre ve ABD yönetimine (Dış İşleri veya Savunma Bakanlığına bağlı BOP'a) bağlı olduğuna göre, "bir nevi RTE'nin amiri değişmiş oldu" demek yanlış olmaz herhalde.