GÜNÜMÜZ VOLEYBOLU ( köşe yazarından)

Cevapla
Kullanıcı avatarı
Eceeee
Rep Gücü
Rep Gücü
Mesajlar: 3062
Kayıt: 15 Ağu 2008, 01:43
Konum: Pasifik Okyanusu'nda :)
İletişim:

GÜNÜMÜZ VOLEYBOLU ( köşe yazarından)

Mesaj gönderen Eceeee » 05 Eyl 2008, 17:44

GÜNÜMÜZ VOLEYBOLU

Günümüz voleybolu artık kısır bir yola girmiş görünüyor: İyi servis at, maçı kazan!

Peki neden böyle? Cevap basit: Artık eskisi kadar manşet ve savunma başarısı gösteremiyor takımlar. Amerika patentli libero mevki elbette bugün tüm takımların en önem verdiği pozisyonlardan biri. Ancak biraz geriye, libero öncesi döneme gittiğimizde görüyoruz ki; orta oyuncular dahil nerdeyse tüm takım oyuncuları manşet alıyor ve bu sayede şu an A milli takımımız dahil birçok klup ve takımın en büyük belası olan servise karşı manşet sorunu diye birşeyden bahsedilmiyordu.

Ancak libero dünyamıza girdiğinden beri oyuncularda manşete el sürmeme gibi bir furya aldı başını gidiyor, orta oyuncu 'ben niye manşet çalışıyormusum liberonun işi ne?' çapraz oyuncu 'libero muyum ben ne diye manşetle uğraşayım' der oldu. Hadi temel görevi manşet almak olmayan oyunculardan geçtim, köşe oyuncularındaki bu manşet üşengeçliğini anlamıyorum. Üşengeçlik diyorum, çünkü manşet öğrenilmesi ve doğru uygulanması en zor tekniktir voleybolda;iyi refleks ister, pratik olmayı, tekniği doğru kavramayı gerektirir, bıkmadan usanmadan tekrarlanmalıdır... Eee hal böyle olunca kim ne diye uğraşsın ki manşet almak için? Hem oyunun en havalı kısmı da değildir manşet almak, onun yerine petrol çıkaran cinsten bir smaç daha gösterişlidir elbette. Kaç kişi bu smacı karşılayıcıya borçlu takımımız diye düşünür ki?

Servise karşı manşet her ne kadar ön planda olmasa da makinenin en önemli dişlisidir bence. Düşünsenize oyunun başlangıcı karşılamadır, yani gelen servisi iyi karşılayamazsanız ne o topu pasör oyuna dahil edebilir ne de havalı smaçörümüz sayıyı getirebilir. Elbette böyle mühim bir vuruşun psikolojik yönü de önemlidir. Konsantrasyon kaybına 0 tolerans! Sağlam sinirler,süreklilik... İşte bu kadar zorlu bir meziyetin önemini kavramak,özellikle yeni nesil oyuncuları bu yönde teşvik etmek gerekir.


Kaldı ki modern voleybol hızlı ve fileye yatık paslar üzerine kuruludur. Yani önceleri topu 3 metre civarlarında pasörle buluşturmak yeterliyken, şuan pasörün gerekli oyun ritmini tutturabilmesi için manşetten gelen düzgün toplara ihtiyacı büyüktür. Öteki taraftan oyun içerisinde kullanılan elemanların oyun içindeki etkinliğinde de büyük değişimler oldu. Örneğin önceleri köşelere atılan uzun paslar üzerine kurulu oyun anlayışı yerini orta oyuncuların da skora büyük katkı yaptığı topların hızlı ve varyasyonlu bir şekilde çapraz oyuncuyla buluşturulduğu daha yaratıcı bir oyun karakterine bıraktı. Öyle ki kule pasları artık bir ekol haline getiren Rusya bile getirttiği İtalyan antrenör Caprara sayesinde bu modern voleybola alışmaya çalışıyor. Ancak bu hızlı ve daha etkili oyunu oynayabilmek pasörün yaratıcılığının yanında savunma oyuncularının getirdiği sağlam manşete de bağlıdır. Değişen voleybol anlayışına ayak uydurmak adına manşet ve savunmanın önemini daha iyi kavrayıp sadece liberonun manşet yükümlülüğü taşıdığı anlayıştan vazgeçmeliyiz.

Artık şunu kabullenmek gerekiyor: Manşet almak sadece LİBERO nun işi değildir! Köşe oyuncularının da en az hücum yönleri kadar manşet ve savunmayı da önemsemesi gerekir. Libero manşet konusunda temel elemandır ama tamamlayıcı öğelerin de işini doğru yapması gerekir. Diğer taraftan manşet yönü güçlü olan orta oyuncular (Türklerden Çiğdem can, Brezilya’da Walewska) ve çaprazlar da (Grün,Aguero) takımlarına inanılmaz bir artı değer katıyorlar. Milli takımımıza baktığımızda ise diğer oyuncuları bir kenara bırakalım köşe oyuncularımızdan da bir tek Esra Gümüş bu görevi layıkıyla yerine getiriyor. Peki yanına kimi koyabiliriz? Belki Natali ya da Melis Hemşeri...Natali’nin hamileliği bitti ama eski formuna dönüp dönmeyeceği muamma. Melis Hemşeri yaşı biraz ilerlemesine rağmen şuan Esra'dan sonra ligin en iyi manşetçisi. Peki neden kadroda yok kendi mi affını istedi? Yoksa gençleştirme operasyonunda o da mı kaynadı?

Tamam gençleştirme yapıyoruz peki manşeti saatli bomba olmayan hangi köşe oyuncumuz var elimizde? Neriman mı Seda mı? Aslında Gözde potansiyelli bu konuda ama o da hücuma katkı yapınca manşet yüzdesi yerlerde sürünüyor, manşet alınca da skor üretemiyor. Aslında daha alt jenerasyonlara baktığımızda durum daha vahimleşiyor, düzgün manşetli oyuncularımız da fizikleri yeterli olmadığından libero olarak kullanılıyor. Buna rağmen Gülden dışında manşeti ile one çıkan libero yok Türkiye'de. Ama bizim artık uzun boylu,fizikli köşe oyuncularına ihtiyacımız var ki zaten tüm dünyanın yaptığı/ yapmaya çalıştığı şey de bu. Hani diyorum Allah korusun Esra’da bir sakatlık, formsuzlukla karşılaşsak yerine koyacak oyuncumuz yok. Tamam var inanılmaz hücum potansiyeli olan skorer isimler ama o toplara smaç basabilmek için önce düzgün bir servis karşılama ve manşet gerek!

Biran önce fiziği yeterli oyuncularımızı orta ya da çapraz yapma huyundan vazgeçip; sabrederek, onları heveslendirip cesaret vererek savunma yönlerini geliştirmeleri için teşvik etmeli, dünya standartlarında köşe oyuncuları yetiştirmeliyiz. Burada iş antrenörlere düşer biraz da, kazanma sevdasından vazgeçip oyuncu yetiştirmeye eğilmeleri lazım biraz... Günlük başarılar uğruna yarın yamalak manşetli köşe oyuncuları yetişmemeli artık. Tüm takımın manşet yükünü üstlendiği, tek liberoyla manşet anlayışından vazgeçildiği gün ben de suçu liberolara atmak zorunda kalmam, liberoyu icat eden Amerikalılara hayır duası etmekle meşgul olurum


Serdar ÇAPAR
" düş uçacak bahara doğru "

Cevapla

“Voleybol” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 13 misafir